2005 yılında yapılan bir klinik çalışma, yaygın beslenme takviyelerinin multiple skleroz için anlamlı iyileşmeler oluşturmaya yardımcı olduğu gösterdi. Neyse ki bu ilk çalışmadan beri birçok ek çalışma, alfa lipoik asit beslenme takviyelerinin sakat bırakan ve zayıflatan nörolojik bir hastalık olan multiple skleroz hastaları için anlamlı faydalar sağlamaya yardımcı olabileceğini gösterdi.
Multiple Skleroz Nedir?
Multiple skleroz, genellikle yetişkinlik çağının erken dönemlerinde ortaya çıkan progresif bir sinir rahatsızlığıdır. Sinir hücrelerini saran miyelin kılıfın zaman içerisinde kaybolmasıyla ortaya çıkar. Bu sürece miyelin kaybı adı verilir. Miyelin kılıfın kilit fonksiyonlarından bir tanesi sinir uyarılarının iletimini kolaylaştırmaktır. Miyelin kılıf olmadan sinir fonksiyonları kaybolur. Miyelin kaybı nedeniyle sinirlerde meydana gelen belirtiler arasında hareket ve duyusal fonksiyon bozukluğu, bulanık görme, baş dönmesi, kas zayıflığı ve karıncalanma hissi yer alır. Teşhis, manyetik rezonans görüntüleme (MRI) ile miyelin kaybına dair kanıtların tespit edilmesiyle konulur.
Multiple Skleroz, bağışıklık sisteminin vücuttaki dokulara yabancı proteinler gibi saldırdığı bir otoimmün hastalığıdır. Serbest radikaller sonucunda sinir hücrelerinde meydana gelen hasarın otoimmün süreç için ana tetikleyici olduğu düşünülmektedir. Serbest radikaller, hücresel yapıya bağlanabilen ve bu yapıyı yok edebilen oldukça reaktif moleküllerdir. MS hastalığında serbest radikal hasarı, normalde gizli olan hücresel bileşenleri bağışıklık sistemine maruz bırakır ve bu nedenle de bu bileşenlere karşı antikorlar üretilir. Serbest radikaller aynı zamanda beyaz kan hücrelerinin merkezi sinir sisteminin parçası olan beyne ve omurgaya taşınmasında önemli bir aracı olan matris metaloproteinaz (MMP) aktivasyonunu da engeller. MS hastalığının ilerlemesi için beyaz kan hücrelerinin merkezi sinir sistemine girmesi gerekir. Bu nedenle MMP, miyelin kaybının önlenmesi için uygun bir hedeftir.
Multiple Skleroz ‘da Alfa Lipoik Asit
Alfa Lipoik Asit (ALA), genellikle “doğanın mükemmel antioksidanı” olarak tanımlanan vitamin benzeri bir maddedir. Bu adı almasının nedeni, verimli olarak emilen ve kan-beyin bariyeri de dahil olmak üzere hücre zarlarından kolaylıkla geçebilen çok küçük moleküllerden oluşmasıdır. Yağda çözünebilen E vitamini ve suda çözünebilen C vitaminin aksine ALA hem hücre içinde hem de hücreler arası alanda hem suda hem de yağda çözünebilen serbest radikalleri çekebilir. Dahası ALA, C ve E vitaminlerinin yanı sıra diğer antioksidanların biyokimyasal ömrünü uzatabilir.
ALA’nin Multiple Skleroz ’un hayvan modeli olan deneysel otoimmün ensefalomiyeliti (EAE) baskılama ve tedavi etme yeteneği olduğu gösterilmiştir. Bu hayvan çalışmaları ek araştırmalara yol açmıştır. EAE ve MS’in ilk lezyon oluşturma aşamasında serbest radikallerin reaktif oksijen türleri kan-beyin bariyerine hasar verebilir. Normalde bu koruyucu bariyer beyaz kan hücresi gibi büyük moleküllerin beyne geçmesini engeller. Beyin kan bariyeri hasar gördüğü zaman, T lenfositleri ve diğer beyaz kan hücreleri merkezi sinir sistemine geçer.
Alfa Lipoik Asit ’in beyaz kan hücrelerinin merkezi sinir sistemine geçme yeteneğini azaltarak farelerdeki EAE’nin klinik belirtilerini engellediği gösterilmiştir. Ayrıca canlı hücre görüntüleme tekniklerini kullanarak araştırmacılar, doğrudan BBB’yi dengeleyebilen ALA’nin etkisini görselleştirip sayısal olarak gösterebilmiştir. Ayrıca ALA, merkezi sinir sisteminde enflamasyona yol açan farklı bileşenlerin oluşumunu engelleme özelliği göstermiş ve bu engelleme, deneysel modelde ALA’nın gözlenen etkilerini açıklamak için farklı bir mekanizma sağlamıştır.
Multiple Skleroz ve Alfa Lipoik Asit Çalışmaları
Multiple Skleroz hastalarında ALA’nın etkilerini belirlemek için gerçekleştirilen ilk klinik çalışma 2005 yılında gerçekleştirilmiştir. 37 MS hastası, rastgele olarak dört gruptan birine atanmıştır: plasebo, günde iki kere 600 mg ALA, günde bir kere 1200 mg ALA ve günde iki kere 1200 mg ALA. Katılımcılar sadece 14 gün boyunca kapsülleri almıştır. Farmokinetik veriler 1200 mg ALA alan grubun, 600 mg alanlara göre anlamlı düzeyde daha yüksek serum ALA seviyesi gösterdiğini ve tepe seviyelerinin katılımcılar arasında farklılık gösterdiğini ortaya koymuştur. Diğer bir deyişle bazı insanlar klinik fayda görmek için diğer insanlardan daha fazla ALA’ya ihtiyaç duyabilir. ALA seviyeleri ne kadar yüksek olursa matris metaloproteinaz 9 seviyeleri (MMP-9) o kadar düşmüştür. MMP-9 bileşeni, MS’de hastalık aktivitesiyle ilişkilidir. Bu nedenle ALA dozu arttıkça klinik fayda artmıştır. Aynı zamanda ALA ve beyaz kan hücrelerinin merkezi sinir sistemine taşınmasına yardımcı olan tutunma molekülleri arasındaki ilişkide de anlamlı doz tepkisi görülmüştür. Araştırmacılar ALA’ye iyi tolerans gösterildiği ve MS tedavisinde faydalı olabileceği sonucuna varmıştır.
Multiple Skleroz’da etkileyici sonuçlar
Bu etkileyici sonuçlara rağmen, Alfa Lipoik Asit ’in Multiple Skleroz hastalığı için klinik faydalarını gösteren araştırma sonuçları yavaş gelişmektedir. İlk çalışmadan beri yapılan diğer çalışmalar, bu harika doğal bileşenin MS tedavi planının herhangi bir aşamasında faydalı olabileceğini göstermektedir. Örneğin yapılan çift kör çalışması, replas-tekrarlayıcı MS olan 52 hastada ALA’nın sitokinin olarak bilinen enflamatuvar bileşen seviyesi üzerindeki etkisini incelemiştir. Katılımcılara 12 hafta boyunca ALA (1.200 mg/gün) veya plasebo verilmiştir. Sonuçlar, plasebo grubuyla karşılaştırıldığında ALA grubundaki bazı kilit sitokin seviyelerinin anlamlı düzeyde azaldığını göstermiştir. Bu kilit sitokinin seviyeleri genel olarak belirtilerin ciddiyetine karşılık geldiği için bu sonuçlar MS hastalarında günlük 1.200 mg ALA tüketimini desteklemektedir.
Aynı hastalar üzerinde gerçekleştirilen başka bir çalışma, plasebo grubuna göre toplam antioksidan kapasitesinde anlamlı bir iyileşme olduğunu gösterirken başka bir çakışma ise ALA’nin miyelin kaybı hasarını yavaşlatmaya yardımcı olma konusunda kritik olduğunu göstermiştir.
Vücuttaki antioksidan aktivitesinin en önemli işaretçilerinden bir tanesi, Alfa Lipoik Asit ve Glutatyon gibi sülfür içeren moleküllerin vücuttaki seviyesidir. Serbest, aktif formlarında tiyol olsalar da antioksidan etki gösterdiklerinde pro-oksidanları nötrleştirmek için disülfüt bağları oluşturmak için diğer sülfür içeren moleküllerle bağlanırlar. Bu süreçte ALA ve glutatiyon gibi tiyoller inaktif olur. Bu nedenle tiyol ve disülfüt molekülü oranı, antioksidan durumunun önemli bir işaretçisidir. Tiyol seviyesinin yüksek olması daha iyi koruma anlamına gelir.
Araştırmacılar ALA takviyesinin Multiple Skleroz hastalarında optik sinir miyelin kılıf kaybının anlamlı düzeyde yavaşlatıldığını ve görme fonksiyonlarının korunduğunu göstermiştir.
Alfa Lipoik Asit Doz Önerileri
Araştırmalar alfa lipoik asidin MS hastaları için kritik olabileceğini göstermektedir. Bazı öneriler şu şekildedir. İlk olarak R ve S olmak üzere iki ALA formu bulunur. Bunlar kimyasal olarak birbirinin yansımış formuna sahiptir. R izomeri, vücut tarafından doğal olarak sentezlendiği ve S izomerine göre daha etkin olarak emildiği, daha az doz gerektirdiği ve S izomerine göre daha yüksek konsantrasyonlar sunduğu için tercih edilen formdur. Normal ALA kullanımında R ve S formu karışımında doz günlük 1.200 mg şeklindedir. R formu kullanıldığında doz 600 mg olabilir.
ALA aynı zamanda hemen salınım ve zamanla salınım şeklinde de bulunur. Mevcut kanıtlar zamanla salınım ürününü kullanmanın avantajlarını desteklememektedir. Aslında hemen salınım formülasyonları daha iyi kullanılmaktadır. ALA dozla orantılı olarak hızlı bir şekilde emilir. Doz 50 veya 600 mg olsa da aynı yüzdede emilir. Radyoaktif çalışmalara göre alfa lipolik asidin mutlak biyoyararlanımı, verilen dozun %93’ü kadardır. Zamanla salınan ALA daha yavaş emilse de hemen salınan kadar yüksek tepe değerleri üretmek ve iyi emilmez. Oral ALA’den en yüksek klinik faydaları elde etmek için karaciğerin alfa lipoik asit tutma becerisinin zorlanması gerektiği ve bu nedenle de kandaki ve diğer hayati dokulardaki seviyelerinin hızlı bir şekilde yükselmesi gerektiği gösterilmiştir. Bu ise hemen salınan ürünlerle en iyi şekilde elde edilmektedir ve dozu günün farklı zamanlarında almak yerine bir kerede almak daha iyi olabilir.
Multiple Skleroz Çok Yönlüdür
Lütfen multiple sklerozun “çok yönlü” bir hastalık olduğunu ve ilerlemesini engellemek için birden fazla faktörün ele alınması gerektiğini unutmayın. Aynı zamanda Balık yağı ve Kurkumin gibi faydalı olan diğer doğal bileşenler de bulunur. Yukarıda ele alınan araştırma, alfa lipoik asidin önemli bir tedavisel araç olduğunu açıkça göstermektedir. Multiple skleroz hastalığında etkili doz günde 1.200 mg seviyesinde görülmektedir.
Faydalı Buldunuz mu? Diğer Makalelerimizi okumak için Tıklayın