Duyduklarınızın aksine kilo kontrolünü sağlamak iradeyle ilgili değil. Oksijen, yiyecek ve su hayatta kalmak için ihtiyaç duyduğumuz üç şey. Bunlarda herhangi biri bir süre boyunca eksik olursa (söz konusu oksijen olunca uzun süre olmasına gerek yok), vücut ve beyin nefes almamız, yememiz veya içmemiz için bizi harekete geçirecek güçlü bir mekanizmaya sahiptir. Söz konusu yiyecek olduğunca beyin kan şekerindeki ani düşüşlere karşı özellikle hassastır ve kan şekerimizi yükseltecek şeker ve tatlı şeyleri istemek için bizi yönlendiren kimyasallar salgılar. Bağırsak sistemimiz ve yağ hücrelerimiz de yemek zamanının geldiğini işaret eden hormonlar salgılar.
Kilo kontrolü aşırı iştah sorunu olan kişilerde işe yarar mı?
Kilo sorunu yaşamayan kişiler tam olarak işlev gösteren kilo kontrolünden faydalanırlar. Hormonlar, peptitler, nörotransmitterler ve kanda dolaşan glikoz bu işlevi sağlar ve bunlar beyin tarafından algılanır. Normal kilodaki kişilerin canı genellikle sağlıksız yiyecekleri çekmez. Uygun zamanlarda aç hissederler. Aynı zamanda kilo almaya neden olmayan normal porsiyonları yediklerinde doymuş hissederler.
Maalesef karın yağ hücreleri aşırı kilolu ve obez kişilerde büyür ve karmaşık iştah kontrol sistemi değişir. Bu bozulmaya neden olan kilit faktör ise insülin direncidir.
Kilo Kontrolünü Sıfırlama
İnsülin hormonu direnci, yoğun yiyecek isteme aşamasını belirler. Daha ilkel zamanlarda insülin direnci, insanların açlık zamanında hayatta kalmasını sağlamak için yiyeceğin bol olduğu zamanlarda insanların kilo almasına yardımcı oluyordu. Günümüzde ise genellikle yiyecek bulma sorunu yaşamıyoruz. Bunun sonucunda da fizyolojimiz aşırı aktif iştahla yağ depolama modunda kapalı kalıyor.
Kilo verip verdiğiniz kiloyu korumak istiyorsanız, iştah kontrol sisteminizi düzeltmeli ve bir şeyler yeme istediğinizi geride bırakmalısınız. Bunu yapmanın iki güçlü doğal yaklaşımı ise kan şekerini dengelemek ve beyindeki serotonin seviyelerini arttırmaktır.
Kilo kontrolü için Kan Şekerini Dengelemek
Yeme isteğini ortadan kaldırmanın ilk adımı genellikle insülin direnci kaynaklı olan değişken kan şekeri sorununu çözmektir. Yeni bir teknolojiyi kullanarak Doktor Michael Lyon ile kan şekeri seviyelerini aşırı aktif iştahı kontrol etmekte kilit rol oynayan dar aralıkta tutmayı keşfettik.
İnsanlar “kan şekeri hız trenindeyken” iştahları veya porsiyonları konusunda çok az kontrole sahiptir. Bunun nedeni kan şekeri seviyelerinde düşme yaşadıkları her seferinde beyin panik moduna görerek güçlü iştah uyaranları ve kan şekerini arttıran kortizol ve adrenalin gibi hormonlar salgılar.
Kan şekeri dalgalanmasının kilo kontrolü üzerindeki etkileri, her beyin hücresini saran glial hücre adı verilen özelleşmiş beyin hücrelerine kadar izlenebilir. Glial hücreler, kandaki glikoz seviyesini algılama açısından önemlidir. Kan şekeri hızlı bir şekilde düştüğü zaman glial hücreler hipotalamus gibi yeme isteğini uyaran beyin bölgelerine güçlü sinyaller gönderir. İnsülin direnci ve eşlik eden yetersiz glikoz düzenlemesi nedeniyle aşırı kilolu kişiler genellikle sürekli yeme isteği duyar.
Peki kan şekeri kontrolü ve insülin direnci nasıl iyileştirilebilir? İşte yedi anahtar yöntem:
- Düşük glisemik yükü olan besinleri tüketin. Deneyebileceklerinizden bir tanesi: Dr. Mark Hyman tarafından sunulan Kan Şekeri Solüsyonu.
- Viskoz lif takviyesi deneyin
- İnsülinin doğru çalışması için gerekli, günde 200-400 mcg olacak şekilde krom takviyesi.
- Stresi kontrol altına alın.
- Öğünler arasında taze sebze ve meyve gibi düşük kalorili atıştırmalıklar tüketerek asla tam olarak aç kalmadığınızdan emin olun.
- Her gün en az 30 dakika fiziksel aktivite yapın.
- Günlük öğünlerinizi önceden planlayın.
Kilo kontrolünde 5-HTP ve Safran
Düşük serotonin seviyeleri de yeme isteğine neden olan diğer bir faktördür. Serotonin üretimi triptofan amino asidiyle başlar. İnsülin direnci veya aşırı kortizol, triptofanın triptofan ve serotonin arasındaki ara adım olan 5-Hidroksitriptofana (5-HTP) dönüştürülmesini engeller. Neyse ki birçok çalışma 5-HTP takviyelerinin alınmasının yeme isteğini ve karbonhidrat alımını azalttığını ve anlamlı kilo vermeye yol açtığını göstermiştir. 5-HTP için yeni bir alternatif ise yeme isteğini azaltma ve serotonin seviyelerini arttırmada benzer etkileri gösteren safran ekstratı Satiereal’dir. Kilo kontrolü için 5-HTP için günde üç kere 50-100 mg doz yeterli olur. Satiereal için günde iki kere 15 mg doz yeterli olur.
Diğer Sağlıklı Yaşam yazılarımız için tıklayın!